27 Kasım 2007 Salı

Bilim

cağımızın en buyuk kitle kontrol aracı, afyonu. insanları etkilemek icin en etkili yollardan biri,(bir digeri din) bizlere verilen zekalar nedeniyle olusması bir zorunluluk oldugu halde yasanması hicte gerekli olmayan kuralların bir arada toplanması. teoride insanlıga faydalı, kendini durmadan yenileyen ve tutarlı olması gereken bilim pratikte her zaman boyle etkili degildir. insanlıkta bilime verilen bu ciddiyet ve önem insanlıgımızın kesinlikle sonu olacaktır. isin kotu tarafı ise bilim ogrenilen bir yeti degil insanın icgudusel gelen merakı sonucu zekasıyla birlesmesinden olusması bunu kacınılmaz kılmaktadır. ronesans ve reform donemi oncesi din ne kadar insanlıgı etkileyebilecek bir yontem ise bilimde su anda (cogunlugu hicte iyi olmayan güclerin elinde) kitleleri yoneten bir silah halindedir ve gun gectikce varolan gucleri gittikce artmaktadır. gunumuzde bilim adamlari (yada onları yoneten insanlar) eski gunlerdeki seyhler yada rahipler gibi fetvalar verebilmekte, istemediklerini aforoz edebilmektelerdir. bilimle onların istedikleri kadar ugrasmayanları yada (baska yonlerinde cok kabiliyetli olmalarına ragmen) zekalarında eksiklik olan insanlari, toplum dısında saymakta ve onları egitebilmek icin butun ulkelerde kurallar, kanunlar cıkarmaktadır. sırf sizi insanlık kurallarını bilim yoluyla anlayacaksınız diye yıllarınızı okul denen bilim kurullarında egitmektedir. yazık degilmidir hayatta hic islerine yaramadıgı halde her insana aynı duzeyde trigonometri, anatomi, kimya, cografya... ogretebilmek icin omurlerinin ucte birini calmaya. hepimiz biliyoruz ki insan 20 senede okusa hayvanlıgından vazgecmeyebilen bir canlıdır. eger insanlık kurallarını ogreniyorsa da bunu bilim yoluyla degil sadece okul gibi insanlari bir araya toplayan kurumda toplum baskısıyla ogrenmektedir. diger bir yandan cok zeki insanlar ise bilime hizmet adıyla cok ciddi bir bicimde uyutulmaktadır. dusunun ki siz yıllarınızı okumaya vermis iyi bir karaktere sahip insansınız ama bilime en cok deger veren sektor olan savas ilmine faydalı olmak hic garip gelmemekte hatta buldugunuz o mukemmel (her ne kosulda olursa olsun insan olduren) silahı gucler adına degil bilim adına yaptıgınıza inanarak kendinizi kandırmaktasınızdır. tabi ki bilim en faydalı oldugu alan olan tıpta olume karsı bize guc vermektedir. ama diger yandan bu gelismislik icerisinde hepimize kanser gibi hastalıklarda yaymaktadır. bir hastalıgı yok edebilir ama bircok hastalıklar ortaya cıkarır. bir eliyle verdigini diger eliyle almaktadır. ve tarih boyunca kitleleri olduren bu hastalıklar hic bir zaman bitmemistir ve bitmeyecektir. asıl isin en kotu yonu ise halk arasında bilime inanc cıgırından cıkmıs bir vaziyettedir. insanlar daha rahat, daha iyi bir yasam icin arac olan bilimi artık bir amac haline getirmistir. ne kadar isine yarayacagını bilmedigi halde son model bilgisayar parcaları, arabalar, cep telefonları, bilimum " teknoloji ısıgını sizde yakalayın! " sloganı adı altında bircok alet edevat almakta ve bunları bir seviye gostergesi zannedip icsel tatmin adına deyim yerindeyse modaya uymaktadırlar. halbuki bahsi gecen bu rahatlıgı elde edebilmek icin insanlar aldıklarından cok vermektedir. bilim gelistikce insanların daha rahat bir yasam surdukleri bir kesin ama insanlıgın rahatlıktan ne kadar haz aldıgı daha onemli bir konudur. kendinize binbir turlu islemden gecerek onlerine kadar gelen bir elmanın mı yoksa kendi yetistirdikleri agaclarından, kopardıkları elmanın mı daha cok haz verecegi sorulsa sanırım bu "rahatlıgın mı? yoksa hazzın mı?" onemli oldugunu sizde kavrarsınız. gunumuzde az gelismis ulkelerdeki insanlar bilim ile gelistirilmis bu hiyerarsi icerisinde yok olmakta, diger yanda gelisen yada gelismis ulkelerdeki insanlar ise bilimin yarattıgı bu inancsizlık, (burada bahsi gecen inancsızlık din inancsızlıgı degildir) bu tutkusuzluk ile butun hayati boyunca cekecegi bir bunalim haline gelen metropolis hastaligina yakalanmaktadir. bizde ikinci grupta yer alan bir ulke insanları olaraktan cektigimiz bunalımların cogu bu tutkusuzluktan kaynaklanmaktadır. afrikadaki insanlarin kemikleri uzerinde yedigimiz hijyenik muzlu pudingler elbette hepimizi cezbetmekte ama gece yatarken hepimizin dusundugu gibi bunlar kesinlikle bizi tatmin etmemektedir.oysaki tutkularımız bilimle birlikte azalmaktadır ve bu da hayatı iyice cekilemeyen bir hale getirmektedir. hepimizin ozlem duydugu, cocuklugumuzda egitilmemis olmamızdan gelen bilinc eksikligi bize daha gizemli daha mistik bir hayat vermekte, gokyuzunde gordumuz ayın bizi kutsayan bir ısık oldugunu zannetmemize yol acmaktadır. gunumuz gencligi olarak bahsedilen neslin en buyuk sorunu budur. bizim gibi cocuklugu kumdan kaleler yapmakla yada misket oynamakla gecmemis bu cocuklar bilincsiz bir sekilde yetismekte ve bahsedilen bu nesil buyuk bir kitle oldugu icin bizim elimizden modamizi, fikirlerimizi, muzigimizi almaktadırlar. biliyorum bilim cok yararli, biliyorum bilim engellenemez! ama siz onu bir ısık zannetmeyin, gidin bir kaplumbaga sevin, gidin bulutları izleyin, cunku olurken bu degerli anları hatırlayacaksınız. bırakın bilim ilerlesin ama sizi de suruklemesin...

Ekşisözlük yazarı artanisin yazısından alıntı yapılmıştır sözlük yazarı olsam kendisinden ayrıyeten izin alırdım :)

Kritik ve analitik düşünme?

Kritik-analitik düşünme, bir konuyu, sorunu ya da problemi alt başlıklarına ayrıştırıp tümden gelimle ve her bir başlığı ayrı ayrı irdeleyip eleştirerek, ve her biri arasındaki bağlantıları gerçekçi kanıtlarıyla ortaya koyarak, yani tüme varımla düşünmek ve değerlendirmektir. Burada düşünme eyleminin kaliteli olması gereklidir. Yoksa istemsiz, refleksi bir düşünme sözkonusu olur. Bu nedenle bilinçli, yani istemli bir düşünme sistematiği kritik ve analitik olma amacı açısından ilk temel başlangıç noktasıdır. Bunun için:Sahip olunan bilgiyi analiz etmek çok önemlidir.Verilerden bir sentez oluşturmak gerekir.Sonra da bunları değerlendirip bir neticeye ulaşmak önemlidir.

Kritik ve analitik düşünme?

Kritik-analitik düşünme, bir konuyu, sorunu ya da problemi alt başlıklarına ayrıştırıp tümden gelimle ve her bir başlığı ayrı ayrı irdeleyip eleştirerek, ve her biri arasındaki bağlantıları gerçekçi kanıtlarıyla ortaya koyarak, yani tüme varımla düşünmek ve değerlendirmektir. Burada düşünme eyleminin kaliteli olması gereklidir. Yoksa istemsiz, refleksi bir düşünme sözkonusu olur. Bu nedenle bilinçli, yani istemli bir düşünme sistematiği kritik ve analitik olma amacı açısından ilk temel başlangıç noktasıdır. Bunun için:Sahip olunan bilgiyi analiz etmek çok önemlidir.Verilerden bir sentez oluşturmak gerekir.Sonra da bunları değerlendirip bir neticeye ulaşmak önemlidir.

Stratejik Düşünme Beceri Geliştirme Strateji Oyunları

Gelecek bilimci Alvin Toffler, “Hızla meydana gelen değişimler karşısında iş dünyasında stratejik planlamanın gereksizleştiğine ve önemli olanın esneklik olduğuna dair tuhaf bir düşünce oluştu. Ama unutulmamalı ki kendi stratejisini geliştirmeyen, başka birinin stratejisinin bir parçası haline gelecektir” diyor.Eğer kendinize ait bir strateji geliştiremiyorsanız, başka birine ait bir stratejinin parçasısınız demektir. Eğer stratejiniz sadece geçmişe dayanıyor ve gelecek senaryolarına ve “ticari şoklara” yer vermiyorsa, o strateji sizi piyasadaki değişim, tehdit ve sorunlara karşı hazırlamıyor demektir.Geçtiğimiz günlerde MCT tarafından düzenlenen Stratejist Zirvesi’nde “Şirket Savaş Oyunları” başlıklı bir konuşma yapan Booz Allen Hamilton Başkan Yardımcısı Andreas Rueter “Stratejik planlama veya senaryo simülasyon, planlama gibi klasik strateji geliştirme yöntemleri, büyük ölçüde süreksizliklerin söz konusu olduğu bir çağda, ticari modellerde hızlı ve güçlü değişikliklerin yaşandığı sektörlerde artık sınırlarını zorluyor” diyor. Rueter’in çeşitli şirketlerde uygulamakta olduğu savaş oyunları, yeni bir şey değil. Endüstri dünyasında, telekomünikasyon sektöründe liberalleşme veya kamu hizmetlerinde deregülasyon gibi büyük değişiklik ve belirsizliklerin yaşandığı alanlarda ve coğrafyalarda kurum veya birim stratejilerinin geliştirilmesine yardımcı olan bir strateji aracı haline geldi.
Pazarla başa çıkmakta zorlanabilirsiniz
CEO’ların yaptığı en büyük hatanın strateji yaratmak yerine birilerinin peşinde koşturmak olduğunu belirten Rueter, sürekli bir şeylerin peşinden koşan CEO’ların strateji yaratmaya, bunu test etmeye ve pazarda lider olmaya zaman bulamadıklarını söylüyor.Avrupa’da CEO’ların dönüşüm hızının ABD’den daha düşük olduğunu belirten Rueter, 2 bin 500 şirketi inceleyerek yaptıkları bir araştırmanın sonuçlarına dayanarak bunun nedenlerini şöyle açıklıyor: “Bazılarında şirket ve endüstri ile ilgili spesifik faktörler var. Araştırmaya katılanlardan bazıları ise ‘strateji geliştirmeye o kadar az zamanımız kalıyordu ki rekabette bir adım geride kalıyorduk’ diyorlardı.”London Business School tarafından yapılan bir araştırma ise, şirketlerin strateji geliştirmeye her ay yaklaşık bir saat ayırdıklarını bazılarında ise hiç vakit ayrılmadığını ortaya koyuyor.Siz strateji geliştirme konusuna ne kadar zaman ayırıyor, değişiklikleri, olası riskleri ne kadar göz önünde bulunduruyorsunuz? Strateji nerede belirleniyor, nerede harekete geçiriliyor? Şirkete yayılıyor mu, çalışanlar stratejiden faydalanarak günlük faaliyetlerini hayata geçirebiliyorlar mı?“Strateji, sadece geçmişe yönelikse, gelecekteki senaryoları, şokları dikkate almazsa pazarla başa çıkmakta zorlanabilirsiniz” diyen Rueter, firmaların yaptığı en büyük hatanın öngörülü hareket etmemek olduğunu ifade ediyor.
Nasıl oynanıyor?
Rueter’e göre rakibin hareketlerini dikkate alarak, olası stratejiler üretmek çok önemli. Her şirketin farklı bir senaryosu var ve bunların da adapte edilmesi gerekiyor. Stratejik düşünme egzersizleri çok önemli. Bu egzersizlere harcadığınız çaba ve oyunun ne kadar uzun olduğu önemli değil. Önemli olan herkesin bu oyuna katılması CEO, “çalışanlarım oynasın bana sonuçları bildirsin” dememeli ve oyuna bizzat katılmalı. Bir savaş senaryosuna belirli sayıda üst düzey yöneticinizi katarak farklı gruplar oluşturuyorsunuz. Şirket, rakip, piyasa ve kontrol ekibi kuruyorsunuz. Rakipler, piyasaya sürekli yeni ürün ve hizmetler sunuyorlar. Bunların sundukları ürünleri piyasa takımı inceliyor. Rakip, strateji oluşturduğunda şirket de ona karşı strateji hazırlıyor. Kontrol ekibi, bazen dış şokları devreye sokuyor. Gazetede şirketle ilgili çıkan haberleri ya da farklı ekonomik ve siyasal durumları gündeme getirebiliyor ve ortaya çıkan mali sonuçları değerlendiriyor. Toplam iki-üç gün süren savaş oyunlarının başarılı olması için, çok iyi hazırlanmak gerekiyor. Hazırlık takımının sektördeki olası senaryolara hazırlanması şart. Bu tür bir oyunun stratejistleri belli verileri biriktiriyorlar ve sektörde ne olup bittiğini yakından analiz ediyorlar. Yaklaşık üç dört ay boyunca bu oyun hazırlanıyor ve veri tabanları kullanılarak oynanıyor.
Savaş oyunlarının faydaları Bir stratejik planı test etmenizi sağlayacak ve gelişim için başlangıç noktası bulmanıza yardımcı olacak savaş oyunlarının faydaları şunlar: • Stratejinizin zayıf noktalarını tespit edebilirsiniz. • Daha önce değerlendirmemiş olduğunuz konuları farketmenizi sağlar. Olaylara yeni bir bakış açısı ile bakabilirsiniz.• Rakiplerin olası hareketlerinin daha iyi anlaşılmasını sağlar.• Beklenmedik olaylara karşı hazırlanmanızı sağlar.• Stratejik plana güven duyulmasını sağlayabilirsiniz.• Risklerin azaltılmasını sağlar.• İleride yapılacak stratejik planlara katılımı artırır.
------------------------------------------------------------------------------------------------
"İş savaşları" oyunu
“İş Savaşları”, yöneticilere rekabet ve kişisel zekalarını çalışmalarına eklemek için yapılan bir çeşit oyun. Bu simülasyon ile firmalar sorunlarına yaratıcı çözümler buluyor, yöneticilere alacağı kararlar ve sunacakları vaatler için kılavuzluk yapıyorlar. Simülasyon, özel şirketlerde ya da devlette kıdemli çalışanların özellikle yapılmış hücumlara, kazalara, doğal afetlere ve krizlere dikkatli bir şekilde karşı koymayı öğretiyor. Amaç, şirketin herhangi bir engele karşı dimdik ayakta durmasını sağlamak! İş savaşlarında belirgin üç terim bulunuyor: Simülasyon, yarışma ve pazar yeri...Simülasyon: Tüm savaşlar, iş savaşları da dahil olmak üzere oyuna verilen isim. Bu oyunlar firmaların çalışanlarının fikirlerini, yeni yöntemleri gerçek hayatta uygulamadan önce deneme tahtası olarak kullanılıyor. Hem riski azaltıyor, hem de savaşlarla birlikte hiç akla gelmeyen detaylar ortaya çıkıyor.

Bilimel Araştırma ve Internet (Türkiye'de internetin gelişim süreci ve temel bilgiler)

Türkiye'nin Internet çıkışları nerelerdendir? Hızları nedir? Türkiye Internet'e ne zamandan beri bağlıdır? Türkiye'de hangi kuruluşlar Internet'e bağlıdır? Türkiye'de kaç bilgisayar Internet'e bağlıdır? Kaç kişi Internet'i kullanır? Türkiye'de hangi Internet numaraları kullanılmaktadır? Türkiye'de internet gelişimini yönlendiren gruplar/kuruluşlar var mı? Türkiye'de Kişisel Internet Servisi veren kuruluşlar... Internet ile ilgili yazılmış Türkçe kitaplar var mı? Varsa, nasıl elde edebilirim? Internet ile ilgili Türkçe bir yazışma forumu (liste) var mı? Varsa, nasıl üye olabilirim? Turkiye'de Internet İle İlgili Yapılan Toplantılar, Konferanslar Internet'in Ülkemizdeki Sosyal Boyutu Internet'in Ülkemizdeki Ticari Boyutu Internet'in Ülkemizdeki Hukuki Boyutu
--------------------------------------------------------------------------------
1. Türkiye'nin Internet çıkışları nerelerdendir? Hızları nedir?
Şu anda Türkiye'nin Internet çıkışını sağlayan merkezler dört grupta toplanabilir:
Üniversiteler ve akademik kuruluşların internet bağlantı çıkışları; Genellikle ticari kurulusların ve Internet Servis Sağlayıcılarının (İSS) yararlandığı TURNET çıkışları Diğer bazı özel şirketlerin ve servis sağlayıcıların, Turnet ile yaptıkları İnternet Erişim Noktasi (İEN) anlaşması sonrasında kullandıkları firma bazlı doğrudan yurtdışı internet çıkışları. Bunların dışında kalan diğer bağlantılar Akademik Kuruluşlar (Üniversiteler) : Akademik kuruluşların internet bağlantıları, büyük ölçüde kendi olanakları ile olmaktadır. BITNET'li günlerde ortaya çıkan TUVAKA (Turkiye Universiteler ve Akademik Kuruluşlar Ağı), özellikle 1993'ten sonra ihtiyaca cevap verememeye başlamıştır. Bu amaçla, TUVAKA-TRNET ve nihayet ULAKBIM (Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi) oluşumu ile TR'deki akademik ağ omurgası ve yüksek hızlı internet çıkışları planlanmaktadır. ULAKBIM ile ilgili bilgiyi "Türkiye'de Internet Hizmetini yönlendiren kuruluşlar" başlığı altında bulabilirsiniz. ODTU-USA ve EGE-Almanya bağlantıları, şu an için, ULAKBIM çıkışları olarak görülmektedir. Doğrudan Internet bağlantısı olan akademik kuruluşları listelemek gerekirse; (Tüm bilgiler, 1997 Şubat sonu itibariyla geçerlidir; liste tüm bağlantıları içermeyebilir) Bağlantı Hız Bağlantı Hız ODTU-USA 512 kbit/san. Boğazici Un.-USA 256 kbit/san (?) EGE UN.-Almanya 256 kbit/san. Koc Univ.-USA 128(?) kbit/san Bilkent Un.-USA 256 kbit/san. ............ .......... ITU-USA . 256 kbit/san
ULAKNET, Türkiye'deki üniversiteler ve diğer akademik kuruluşları içine alan ve bunlara internet erişimi sağlayan bir iletişim ağı kurmaktadır. Ulaknet'in yurtdışı internet çıkışları, Ankara (512kbit/san) ve İzmir (512kbit/san) dendir. Ankara çıkışının Ekim 1997 sonlarında 2MBit/san olması planlanmaktadır. Ulaknet yutriçi omurgası, İstanbul-Ankara-İzmir arasında yüksek hızlı (34Mbit/san) bağlantılar ve bu merkezlere diğer kuruluşların bağlantıları şeklinde gelişmektedir. Bu ağa, Ekim 1997itibarıyla 30'un üzerinde akademik kuruluş bağlıdır ve sayı her geçen gün artmaktadır.
Ulaknet'e, Ekim 1997 sonu itibarıyla bağlı olan uç sayısı 41 (planlanan sayının %43'ü); bu uçlara sağlanan bant genişliği 34.7Mbit/san (planlanan bant genişliğinin %75'i) dir. Ulaknet'e halen bağlı ve sonradan bağlanacak kurumları ve bağlantı takvimi hakkında ayrıntılı bilgi Ulusal Akademik Ağ Bilgi Merkezi (ULAKBİM)'in http://www.ulakbim.gov.tr/ulak.html adresinden alınabilir.
Kendi yurtdışı bağlantıları olan üniversiteler ise (ITU, Bogazici Univ. gibi) ulaknet omurgasını yurtiçi bağlantılar için kullanmakta yurtdışı bağlantılar için ise kendi bağlantılarını kullanmaktadırlar.
Ticari Kuruluşlar ve TURNET :
Yılan hikayesine dönen Türk Telekom'un TURNET macerası nihayet 1996 Ağustos ayında noktalandı ve 1995 Kasım'ından beri defalarca açılışı ertelenen TURNET açıldı (!!!). TURNET'in, ikisi Istanbul'dan (2MBit/san ve 512 kbit/san hızlarında); diğeri Ankara'dan 2Mbit/san hızında 3 tane USA hattından, sayıları şu an 80 civarında olan Internet Servis Sağlayıcı Şirketler ticari olarak yararlanmakta ve bu hizmeti 3. kişilere (ticari kuruluş bağlantıları ve kişisel bağlantılar olarak) belirledikleri fiyatlardan satmaktadır. TURNET Turkiye Omurgasında ise, Istanbul-Ankara-Izmir üçgeni birbirlerine 2MBit/san. ile bağlıdır. TURNET ile ilgili bilgileri ve tüm anlaşmalı Internet Servis Saglayıcılarının listesini http://www.turnet.ner.tr adresinden almak mümkündür. Turnet ile Ulusal Akademik Ağ (UlakNet) arasındaki geçiş ise, Turnet Ankara-ODTÜ arasında 512 kbit/san ve Turnet--İzmir arasındaki 2MBit/san hızlarıyla sağlanmaktadır. Yazılan tüm bilgiler Ekim 1997 sonu itibarıyla geçerlidir.
İEN Anlaşmasına Dahil Olan Bağlantılar : İsteyen Servis Sağlayıcılar, Turnet ile İnternet Erişim Noktası (İEN) anlaşması imzalayarak kendi yurtdışı internet çıkışlarını alabilmektedir.Bu anlaşmaya göre; "ISS'ler, IEN'na minimum 512 Kbit yurt dışı data hattı ile bağlanacak ve IEN'na bağlı İSS'ler ve TURNET'in trafiğinin taşınması için Türk Telekom'un belirleyeceği yerde kurulacak olan IEN'nda oluşturulacak havuza yurt dışı kapasitesinden minimum 256Kbps sağlayacaktır. IEN'da oluşturulacak havuz trafiğinin %70 oranında dolması durumunda IES'ler, en geç iki ay içerisinde havuza bıraktıkları bant genişliğini 256 Kbps'ın katları olarak arttıracaklardır. IES, havuzdaki bant genişliği kullanımında, yapılacak teknik çalışma sonucunda TÜRK TELEKOM tarafından öneriler doğrultusunda belirlenecek kurallara uyacaktır. " (Sözleşme metninden aynen alınmıştır). Bu sözleşmenin diğer bir maddesi, yurtiçi trafiğin sadece Turnet omurgası üzerinden olabileceğini karara bağlamaktadır. Bu bilgiler, Ekim 1997 sonu itibarıyla geçerlidir ve konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgi, http://www.turnet.net.tr adresinden alınabilir.
Diğer Bağlantılar : Bütün bu bağlantıların yanında, burada listelenmemiş, (yabancı firmaların kendi doğrudan hatları vb gibi) bağlantılar da olabilir.

--------------------------------------------------------------------------------
2. Türkiye Internet'e ne zamandan beri bağlıdır?
Türkiye Internet'e Nisan 1993'ten beri bağlıdır. İlk bağlantı ODTÜ'den gerçekleştirilmiştir. 64kbit/san hızında olan bu hat, çok uzun bir süre, tüm ülkenin tek çıkışı olmuş ve ilgili arkadaşlar büyük bir özveriyle Internet'i tüm Türkiye'de (öncelikle akademik ortamlarda) yaygınlaştırmaya çalışmışlardır. Ege Üniversitesi'nden olan bağlantı ise, 1994 başlarında, 64kbit/san. hızı ile gerçekleştirilmiştir. Ardından sırayla, Bilkent Ün.(1995 Eylül), Boğaziçi Üniv. (1995 Kasım) ve İTÜ (1996 Şubat) bağlantıları gerçekleşmiştir. 1996 yılı Ağustos ayında da Turnet çalışmaya başlamıştır.

--------------------------------------------------------------------------------
3. Türkiye'de hangi kuruluşlar Internet'e bağlıdır?
Türkiye'deki ulusal internet ağ yapısı, büyük bir üzüntüyle söylemek gerekirse, henüz tamamlanmamıştır. İlk ODTÜ bağlantısından sonra, 1993-96 yılları arasında, üniversitelerimizin çoğu X.25/leased line vb şeklindeki bağlantılarla ODTÜ'ye bağlanmışlardır. Istanbul'dan İTÜ ve Boğaziçi Üniv., Ankara'dan Bilkent Üniv., Gazi Üniv. ve Hacettepe Üniv. bunlara örnek olarak gösterilebilir. Kamu kuruluşları arasından, MTA, TT, DIE, vb gibi kuruluşlar da, ODTÜ üzerinden internet erişimine sahip olmuşlardır. Sonraları, internet servisi alan özel kuruluşların sayısı da sürekli artmıştır. Ayrıca Tübitak, TR-NET çatısı altında, aynı dönemde, servis.net.tr ve servis2.net.tr servis sağlayıcılarında bir kullanıcı numarası üzerinden dial-up türü bağlantılarla bazı ozel kuruluşlar ve özel şahıslara internet hizmeti vermeye çalışmıştır.
Şu an için (1997 sonları itibariyla); pek çok büyük sirket, değisik Internet servis sağlayıcıları üzerinden internet servisi almaktadır. Kesin sayıyı ve isimleri saptamak zor. Internet Servisleri yaygınlaştıkça; TR'de internet'e bağlı kuruluşları tarayabilecek mekanizmalar da devreye sokulabilir. Tahmini bir rakam olarak, 10,000 civarında ticari şirketin internet erişiminin olduğunu söyleyebiliriz.
Ülkemizdeki Internet kamuoyunun her geçen gün daha fazla bilinçlenmesi oldukça sevindirici bir gelişmedir. Televizyon/radyo programlarının e-mail adreslerini, www servislerini ilan etmeleri, günlük gazetelerin yayınlarını Internet üzerinden verebilme çabaları, siyasi partilerin internete bağlanma çalısmaları, milletvekillerimizin bazılarının artik e-mail de kullanmaya baslaması ve insanların artık "internet" varlığından haberdar olmaları hep olumlu kilometre taşlarıdır. Önumüzdeki dönemlerde Türkiye Internet altyapısı ve gelişimi ile ilgili planların/yatırımların/hedeflerin siyasal parti ve hükümet programlarına girmesi hepimizin ortak dileğidir.

--------------------------------------------------------------------------------
4. Türkiye'de kaç bilgisayar Internet'e bağlıdır? Kaç kişi Internet'i kullanır?
1997 sonları itibarıyla, Türkiye'de yaklaşık 30,000 civarında bilgisayarın internete bağlı olduğu tahmin ediliyor. Her internet bağlantısından ortalama 8 kişinin yararlandığını düşünürsek, ülkemizde Internet'i kullanan kişi sayısının ise 250,000 civarında olduğunu tahmin edebiliriz.

--------------------------------------------------------------------------------
5. Türkiye'de hangi Internet numaraları kullanılmaktadır?
Türkiye'de internet numaraları için belirlenen (bazı?) gruplar ve bu grupları şu anda kullanan bazı birimler aşağıda listelenmiştir :
139.179.x.x Bilkent Üniversitesi 144.122.x.x Ortadoğu Teknik Üniversitesi 155.223.x.x Ege Üniversitesi 160.75.x.x İstanbul Teknik Üniversitesi 193.140.x.x Diğer Üniversiteler, resmi/özel kuruluşlar 194.27.x.x Diğer Üniversiteler, resmi/özel kuruluşlar 194.54.x.x TURNET üzerinden hizmet alan kuruluşlar(?) 195.174.x.x TURNET üzerinden hizmet alan kuruluşlar ............ ............
Yeni birimler bağlandıkça yukarıdaki hiyerarşide gerekli IP numaraları bu birimlere tahsis edilmektedir. Yukarıdaki tabloda görülen adres uzayları çoğu bağlantıyı kapsamaktadır; ancak, kendi bağlantıları olan özel kuruluşların da kendi IP numaraları vardır (farklı gruplarda). Ayrıca, şu anda kulanılan ve burada listelenmeyen IP adres uzayları da olabilir (!!!!).

--------------------------------------------------------------------------------
6. Türkiye'de Internet hizmetini yönlendiren kuruluşlar/gruplar var mı?
Ülke içinde kendi omurgaları olan iki kuruluş var: ULAKBİM ve TURNET. İlki akademik amaçlı bağlantılar amacıyla çalışmalar yaparken, ikincisi ticari amaçlı faaliyetlerini sürdürmektedir. Bağlantı hızı ve omurga altyapısı olarak ülkemizde 1997 yılı içinde birhayli gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz. ULAKNET yurtiçi omurgasının hemen hemen tamamlanma aşamasında olması ve varolan haliyle çalışması ve Turnet altyapısı olumlu ancak hala yetersiz olan gelişmelerdir. Akademik kurumlar (üniversiteler ve diger arastirma birimleri) hala sağlikli Internet servisi alamamakta. TR'den olan en hızlı bağlantımız, Internet kültürü ve bilinci yaygınlaşmış ülkelerin sıradan bir üniversitesinin çıkış hızından bile daha düşük !!!! 50MEGABIT/san hizlarindan bahsedilirken, hala 64 kbit/san hızıyla TR'de servis verilmeye çalışılıyor. Üniversitelerin acil sağlıklı ve hızlı Internet bağlantıları, ve en onemlisi, TR'de sağlıklı bir omurga oluşturulması oldukça acil bir ihtiyaç. Bu amaçla, eski TUVAKA'nin yerine Şubat 1996'da oluşturulan ULAKBIM (Ulusal Akademik Ag Bilgi Merkezi) birtakım çalışmalar yaptığını kamuoyuna duyurdu. Aşağıda, ULAKBIM başkanı Sayın Yaşar Tonta'nın (tonta@tubitak.gov.tr) konu ile ilgili INET-TR Turkiye Internet Tartışma Listesi'ne 11 Eylül 1996 tarihinde gönderdiği maili bulacaksınız :

--------------------------------------------------------------------------------INTERNET KULLANICILARINA DUYURU Bilindigi gibi, 1 Haziran 1996 tarihinde TUBITAK bunyesinde Ulusal Akademik Ag ve Bilgi Merkezi (ULAKBIM) adiyla Yuksekogretim Kurulu'nun da destegiyle yeni bir merkez kurulmustur. TUBITAK ULAKBIM'in temel gorevlerinden birisi en yeni teknolojileri kullanarak Turkiye capinda tum egitim ve arastirma kuruluslarini birbirine baglayacak Ulusal Akademik Ag (ULAK-NET) adiyla hizli (34 Mbps omurga, 64Kbps-2Mbps universite baglantilari) bir veri iletisim agi kurmak ve bu ag araciligiyla bilgi hizmetleri vermektir.
TUBITAK ULAKBIM, kurulusundan bu yana gecen sure icerisinde ULAK-NET omurgasini kurmak uzere Turk Telekom A.S. ile teknik ve idari calismalar yurutmektedir. Bu calismalar son asamaya gelmis olup bir-iki hafta icinde iki kurum arasinda protokol imzalanacaktir. Turk Telekom ile soz konusu protokolun imzalanmasindan sonra ATM temelli omurganin kurulmasi icin gereken anahtarlar ve baglanti donanimi icin ihaleye cikilacaktir. Bu ihale kisa surede sonuclandirilarak Istanbul-Ankara-Izmir arasindaki omurganin kurulmasina baslanacaktir. Kasim 1996 icinde omurganin calismaya baslamasi planlanmaktadir.
Universitelerin omurgaya baglantilarinin saglanmasi icin yurutulen calismalar da son asamaya gelmistir. Universitelerle iliskiye gecilerek ULAK-NET'e baglanmak icin her universitenin bant araligi kapasitesinin ne olmasi gerektigi kararlastirilmis ve ihtiyac duyulan donanim saptanmistir. ULAK-NET hizmetlerinden etkin bir sekilde yararlanmak amaciyla kullanilacak standart donanim paketinin goturulecegi gelismekte olan 20 universitemiz de belirlenme asamasindadir.
TUBITAK ULAKBIM ulkemizin yurt disi Internet cikis hat kapasitelerini en kisa zamanda artirmak icin de calismalarini surdurmektedir. ODTU ve Turk Telekom A.S. ile yapilan calismalar sonucu pek yakinda (Eylul 1996 icinde) Ankara-Washington hattinin kapasitesi 128Kbps'den 512Kbps'ye cikarilacaktir. Ayni sekilde, halen 64Kbps kapasiteyle calisan Izmir-Munih hattinin kapasitesi de yakinda 256Kbps'ye cikarilacaktir. 1997 icin planlanan hat kapasitesi ise en az 1.5Mbps'dir.
Yuksekogretim Kurulu'ndan devralinan Dokumantasyon Merkezi'nde hizmetler 11 Temmuz 1996'dan bu yana TUBITAK ULAKBIM tarafindan surdurulmektedir. TUBITAK ULAKBIM Merkez binasinin ihtiyaclara cevap verebilir hale gelebilmesi icin halen bu binada tadilat calismalari (elektrik, telefon, yangin ihbar sistemi, vd.) devam etmektedir. Tadilat bitiminde Merkezimiz YOK'teki hizmet binasina tasinacaktir.
Saygilarimizla.
Yasar Tonta ULAKBIM Baskani tonta@tubitak.gov.tr

--------------------------------------------------------------------------------
Yukarıda sözü edilen omurga konusunda 1997 başı itibarıyla önemli gelişmeler olmasına rağmen, henüz bu omurga tamamlanmamıştır ve 1997 sonu itibarıyla planlanan uçların yaklaşık %40'ı bu omurgaya bağlanabilmiştir. 14-15 Aralık 1996 tarihlerinde YeditepeÜniv.'de yapılan konferansta sayın Yaşar Tonta, ULAKNET'in Mart 1997 civarında çalışmaya başlayacağını söylemiştir. Gelişmekte olan üniversiteler için "standart paket" adı altında, buraların internet bağlantılarını sağlamak için gerekli donanım/yazılımlar temin edilmektedir.
Bir diğer kuruluş, TURNET ise, Türk Telekom'un 1995 yılı içinde açtığı bir ihale ile, ilk ODTÜ-USA bağlantırını sağlayan grubun da başlangıçta içinde olduğu bir konsorsiyum tarafından oluşturulmuştur.
Türkiye Internet Kamuoyu hala tam oluşamamıştir. Internet servislerini kullanan kişi sayısı 250,000 civarında (1997 sonu) tahmin edilmektedir ki, sadece üniversitelerinde 500-600 bin öğrencisi olan, 10binlerce öğretim üyesi olan, 10binlerce KOBİ ve binlerce büyük ölçekli şirketi olan bir ülke için böyle bir "Internetleşme Oranı" yetersizden de öte bir sayıyı ifade etmektedir.
Dünya'da, önümüzdeki 50 yıl içinde, su ana kadar üretilen tüm bilgilerden 2 kat daha fazla bilgi üretileceği tahmin edilmektedir. Bu bilgilerin erişim adresi, sınıflandırılma adresi, depolanma adresi ve kullanılma adresi artık belli olmuştur: Internet !!!! Bu süreci yakalayamazsak, olabilecekleri düşünmek bile istemiyor insan.
Hepimize düşen bazı görevler var: Bunlardan en önemlileri, kısıtlı bant genisliğini ve hatları verimli kullanmak; Internet bilincini sağlıklı geliştirmek ve bunu yaymaya çalışmak ve böylece Turkiye Internet Kamuoyu'nu daha çabuk oluşturmaya gayret etmek. Mayıs 1997 'de, İnternet'in Türkiye'de 4. yılı münasebetiyle, kitlelere interneti anlatmak ve siyasilerin bu konuda birşeyler yapmasını ve bilinçlenmesini temin etmek amacıyla bir kampanya da düzenlendi. Bütün bu çabalar ne yazık ki yetersiz kalmakta.

--------------------------------------------------------------------------------
7. Türkiye'de Kişisel Internet Servisi veren kuruluşlar...
Bu bölümde, Türkiye'deki Internet Servis Sağlayıcıları (ISS) ile ilgili bilgileri bulacaksınız. ISS'ler, Ekim 1996'dan beri, TURNET üzerinden ve 1997 ortalarından beri de (bazıları) İEN anlaşması yoluyla kişilere ve şirketlere, karşılıklı sözleşmelerle, değişik Internet Servisleri sunan ve destek/hizmet satan özel şirketlerdir. Turnet üzerinden servis alan ISS'lerin tam listesini, Turnet Web Sitesi'nden alabilirsiniz. Ayrıca, TT de, kendisi 3.kişilere internet servisi vermektedir. Bu amaçla, bağlı bulunduğunuz Telefon Başmüdürlüğüne müracaat ederek ayrıntılı bilgi alabilirsiniz. Haklarında elimize bilgi ulaşan ISS'leri tabloya dahil ettik. Ne yazık ki, çok az bilgi geldi. (Bu konuda genel bir duyuru, INET_TR listsine 23 Kasım ve 10 Aralık 1996 tarihlerinde -2 kez- gönderildi). Eğer bir ISS sorumlusu, kendi şirketleri ile ilgili bilgileri burada görmek isterse, gokcol@sariyer.cc.itu.edu.tr adresine e-mail ile gerekli bilgileri iletebilir. Bir sonraki güncellemede ilgili ISS de tabloda yer alacaktır. Tablodaki şirketler, isimlere göre alfabetik sıralanmışlardır. Bilgiler, 1997 başı itibarıyla doğrudur. Yeni bilgi geldikçe güncellenecektirr. ISS Adı Adresi Destekledikleri Bağlantı Türleri Verdikleri Servisler İrtibat İçin ADA-NET ADA-NET Internet ve İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti., Büten Sok. No:4/6 06680 Kavaklıdere, ANKARA dial-up, ppp, slip, x25 leased-line (28800, 64K, 128K), radio-link dedicated dial-up e-posta (pop3), ftp, www, kişisel web sayfası, news, listserv;DNS, Mail, WEB server, router ve diğer donanım kuruluşları,Dial-up kullanıcılara yazılım kuruluş hizmeti, eğitim,Web sayfası tasarım ve bulundurma. infoada@ada.com.tr http: www.ada.net.tr tel: 312-4682778 / 4675859 faks: 312-4673332 BİLTAM-NET Biltam A.ŞBüyükdere Cad. No:54/4 80290 Mecidiyeköy İSTANBUL dial-up, X25, ppp, leased line, radio link e-posta (pop3),www info@mail.btam.com.tr http://www.btam.com.tr tel:212-2746894 faks:212-278578 COMNET Comnet İletişim Hizmetleri ve Tic. A.Ş. Hikaye Sokak No:7/8 80280 Esentepe ISTANBUL dial-up,slip,ppp, x25,leased line e-posta (pop3),ftp,www, news,listproc,kişisel web sayfası mhaluk@comnet.com.tr http://www.comnet.com.tr tel:212-2748030 fax:212-2748634 ISPRO ISPRO Iletişim Hizmetleri A.Ş.,18 Sokak No: 12 , 35290 Guzelyalı, İZMİR dial-up,slip,ppp,x25, leased line e-posta (pop3),ftp,www, listproc,kişisel web sayfası balci@ispro.net.tr http://www.ispro.net.tr tel : 232-2463992 fax :232-2463993 MagNet MagNet,Nispetiye C. Aytar Sk. Levent İş Hanı Kat:4 D:60-61 80600 Levent İSTANBUL dial-up, leased line,x25 web sayfası tasarımı, (başka bilgi gelmedi, /OG/) http://www.magnet.com.tr tel:212-2827214 SuperOnline SuperOnline UluslararasıElektronik Bilgilendirme ve Haberleşme Hizm. A.Ş.Ahmet Adnan Saygun C.No:54, Ulus, 80620, İSTANBUL dial-up, leased-line e-posta,ftp,www, news, teknik danışmanlık info@superonline.com http://superonline.com tel :212-2700890 faks :212-2810428 TR-NET TR-NET,ODTÜ Bilgi İşlem Daire Bşk., İnönü Bulvarı, 06531 ANKARA dial-up, X25/ITI, ppp, slip, x25, leased line e-posta,(pop3),ftp,www,news, listproc,kişisel web sayfası,web ev sahipliği, web kurulumu, danışmanlık info@servis.net.tr http: http://www.tr-net.net.tr tel: 312- 2101048 faks: 312- 2101049 Verisoft-IRIS Verisoft-IRIS,Altan Erbulak Sk.7/9 80280 Gayrettepe İSTANBUL dialup,ppp,x25,leased line,radiolink e-posta(pop3),www,kişisel web sayfası,firewall setup, mainframe bağlantısı hello@verisoft.com.tr http://www.iris.com.tr tel:212-2750301 faks:212-2756664 ISS İlgililerine: Her türlü düzeltmeleriniz için lütfen gokcol@sariyer.cc.itu.edu.tr 'ye e-posta gönderin.

--------------------------------------------------------------------------------
8. Internet ile ilgili yazılmış Türkçe kitaplar var mı? Varsa nasıl elde edebilirim?
Asağidaki liste birazcık güncelliğini kaybetti; özellikle fiyatlar sizi yanıltmasın :-(((. Yeni sürümlerde, varsa, yeni kitapları da listeye dahil edeceğiz. Bu konuda kitap yazmış kişiler eğer isterlerse, kitaplarının adları, yazar adları, basım yeri ve yılı, kitabın fiyatı, ödemeli alınıp alınamayacağı vb gibi bilgileri gökcol@sariyer.cc.itu.edu.tr adresine iletirlerse listeye ekleriz.
INTERNET: Bilgiye Erişimin Yeni Araç ve Olanakları (Mustafa Akgul, Bilkent Univ.) 75,000TL karşılığı Tübitak Enformasyon Teknolojileri Müdurlüğü'nden temin edilebilir. Bunun dışında TÜBITAK 101621 no.lu posta çeki hesabına ya da Turkiye İş Bankası Başkent Şubesi 4299-30421-371011 nolu hesaba havale edip, ödeme belgesini (312)4677264 fakslamanız yeterlidir. Kitap adresinize postalanacaktir. (Mart 1995) HERKES İÇİN İNTERNET (Kursat Cağiltay, Ortadogu Teknik Univ.) Internet Bağlantiları ve Internet Servisleri, (S. Kurklu, F. Onay, N. Yilmaz, H. Karayağiz) MAM Bilgi Islem Merkezi, Gebze Herkes Için Internet (T. D. Sarihan) Sistem Yayıncılık 600K TL (Temmuz 1995)
--------------------------------------------------------------------------------
9. Internet ile ilgili Türkçe bir yazışma forumu (liste) var mı? Varsa, nasıl üye olabilirim?
Sadece internet amaçlı bir liste var : INET-TR Türkiye Internet Tartışma Listesi. Bu listeye üye olmak için, listproc@metu.edu.tr adresine bir e-mail ile, SUB inet-tr komutunu gönderin.
Listeler ile ilgili daha geniş bilgi için, bu CSS'nin "Listserv/Listproc Tartışma Listeleri ve Dosya Servisleri" kısmına bakınız.

--------------------------------------------------------------------------------
10. Türkiye'de Internet İle İlgili Yapılan Toplantılar, Konferanslar
1. Türkiye'de Internet Konferansı 1995 Kasım'ında Bilkent Universitesi'nde yapıldı. 2.si ise, 15-16 Aralik 1996 tarihlerinde, Yeditepe Üniversitesi'nde (Istanbul) yapılmıştır. Bu konferanslarda, Internet ile ilgili teknik konuların yanında büyük çapta, Internet kullanımı ile ilgili konular da tartışılmaktadır. Konferanslar kapsamında eğitim seminerleri (Linux Semineri gibi), cağrılı konuşmalar, sözlü makale sunuşları, forumlar yapılmaktadır. Yeditepe Üniv. deki seminerde, "Kullanıcı Eğitimi" semineri düzenlenmiş ve şu an okuyor olduğunuz CSS'deki konular uygulamalı olarak 4.5 saat 'lik bir sürede katılımcılara aktarılmıştır. Bu konferansların 3. sü 24-26 Kasım 1997 tarihleri arasında ODTÜ, Ankara'da yapılacaktır. Artık gelenekselleşen bu toplantılar ve benzeri aktivitelerle ilgili her türlü bilgiyi http://web.bilkent.edu.tr adresinden alabilirsiniz.
Ayrıca, sene içinde yapılan değişik Bilgisayar ve İletişim temalı fuarlarda, sempozyumlarda (Bilişim, Açık Sistem Konferansları, EMO Konferansları, Bilgisayar Fuarları vb) Internet ile ilgili tartışmalar da yapılmaktadır.
1-4 Nisan 1997 tarihleri arasında Istanbul'da uluslararası bir Internet toplantısı (internet@97) ve fuarı düzenlenmiştir.

--------------------------------------------------------------------------------
11. Internet'in Ülkemizdeki Sosyal Boyutu

--------------------------------------------------------------------------------
12. Internet'in Ülkemizdeki Ticari Boyutu
Dünyadaki kullanıma paralel olarak, internet ve ticaret olgusu ülkemizde de popüler olmaya başlamıştır. 1997 ortalarından itibaren birçok banka, müşterilerine internet üzerinden kişisel bankacılık servisleri vermeye başlamıştır. Öte yandan, 1996 sonlarından itibaren birçok günlük gazete ve derginin (aynı baskısı olmasa bile) internet üzerinden yayınlandığını görüyoruz. 1997 sonlarına doğru, deneme amaçlı da olsa, bazı popüler alışveriş merkezlerinin internet üzerinden alış-veriş imkanlarını yavaş yavaş müşterilerine açmaktadır. Diğer bir popüler dal da internet üzerinden radyo ve TV yayımcılığı. Hat hızları şu an fazla yeterli olmasa da, bir çok şirket bu konuda ciddi atılımlar yapmaktadır. Kullanıcı sayısı ve kullanım oranları arttıkça özellikle reklam gelirlerinin hatırı sayılır oranlarda artmasını bekleyebiliriz.

--------------------------------------------------------------------------------
13. Internet'in Ülkemizdeki Hukuki Boyutu
Bu konuda eğer elinizde döküman/bilgi varsa lütfen gokcol@sariyer.cc.itu.edu.tr adresine bir e-posta gönderin. Teşekkürler!!

--------------------------------------------------------------------------------

Bilimsel Araştırma'da Arama Motorlarının kullanılması süreci

Internet'te milyonlarca Web sayfası içinde aradığınız bir bilgiyi bulmanın zor olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Bu işlemi kolaylaştırmak için çok hızlı ve çok yüksek kapasiteli sunucularla Web sayfalarındaki metinleri endeksleyen servisler (Web siteleri) bulunur. Bunların arama dizini (directory), arama motoru (search engine) veya metasearch gibi farklı türleri olabilir.Arama dizini bilgileri kategoriler halinde sıralar, seçme bilgiler vardır, site sahiplerinin gönderdiği özet bilgi içinde arama yapılır. Arama motoru aradığınız sözcükleri içermesi koşuluyla her tür siteyi karşınıza getirir. Metasearch, birden fazla arama motorunda arama yapan sitelere verilen addır. Aynı anda arama dizini ve arama motoru olan siteler arasında en bilinen örnek Google, AltaVista ve Yahoo!'dur. Bu arama sayfalarında, Arama (Search) satırına istediğiniz bilgileri bulmakta kullanacağınız kilit sözcükleri girerek Search (Ara) düğmesine tıklarsınız; bu sözcüklerin geçtiği Web sitelerinin adresleri liste halinde ekrana gelir. Ancak bu arama motorları da karşınıza bu sözcüklerin geçtiği binlerce sayfa getirebilir.

Bilimsel araştırmada Bilimin Rolü

Matematiğe benzer şekilde Bilişim Bilimi (Enformatik) bilginin, özellikle elektronik makineler aracılığıyla, düzenli ve ussal biçimde işlenmesi bilimidir. Bunun yanı sıra bilişim bilimi bilgi işlemlerinde uygulanabilen (soyut) matematiksel yapıları da inceler. Amacı ve görevi bir yandan (saf matematiğin alt dalı olarak) temel aksiyomatik matematiksel kuramlar üretmek (Kuramsal Bilişim Bilimi), ikinci olarak -yardımcı bilim şeklinde- tüm diğer uzmanlık dallarının nesnelerini ve süreçlerini çözümleyip soyut matematiksel yapılara ve Algoritmalara dönüştürmek (Bilgisayar Bilimi) ve üçüncü olarak soyut matematiksel yapıların aktarılabileceği, saklanabileceği ve algoritmalarla otomatik olarak işlenebileceği matematiksel makinaları tasarlamaktır (Teknik Bilişim ya da Bilgisayar Mühendisliği).
Köken [değiştir]Bilişim kelimesi bilmek fiilinin bir türevi olan bilişmek fiilinden türetilmiş bir kelimedir ve ilk kez Aydın Köksal tarafından kullanılmıştır. Bilişim kelimesinin karşılığı olan Informatik (alm.), informatique (fr.) ve bunlardan türetilmiş olan Türkçe enformatik kelimeleri İngilizcedeki computer science ve information systems gibi alanları kapsar. İskandinav ülkelerinde bilişim biliminin karşılığı olarak datalogi terimi kullanılmaktadır.
Bilişim biliminin kökleri matematik, fizik ve elektrotekniktedir. Bir mühendislik alanı olarak bilişim, verileri aktarabilen, depolayabilen ve algoritmalar yardımıyla verileri işleyebilen matematiksel makineler tasarlar. Böylelikle bilişim özellikle gerçek süreçlerin simulasyonunu mümkün kılar. Bir "yardımcı bilim" olarak düşünüldüğünde bilişim diğer bilimlerdeki olguları soyutlaştırır ve algoritmalar yardımıyla işler.
Veri işleme ve bununla ilgili iş alanları için genel bir kavram olarak İngilizce "information technology" (IT) yerine Türkçede bilişim teknolojisi (BT) kavramı kullanılmaktadır
Bilişimin Çağdaş Yaşamdaki Önemi [değiştir]Bilişim çağdaş yaşamın her alanında kendine yer edinmiş durumdadır. İnternetin yoğun kullanımı bu gelişmeyi güçlendirmiştir. Bilgisayarların dünya çapında ağlaşması firmaların iletişiminde, lojistikte, medyada, ev yaşamında ve daha birçok başka alanda devrim niteliğinde değişimler yaratmıştır. Bilişim, farkedilmese de çamaşır makinesi, fotoğraf makinesi, müzik sistemleri gibi pek çok aygıttaki gömülü sistemler (ing.: embedded systems) vasıtasıyla günlük yaşamın bir parçası haline gelmiştir.
Bilgisayarlar büyük veri yığınlarını kısa sürede yönetebilir, depolayabilir, paylaşabilir ya da işleyebilirler. Bunu sağlayabilmek için karmaşık donanım ve yazılım sistemleri gereklidir. Bu sistemlerin tasarimi ve geliştirilmesi de bilişim biliminin araştırma alanına girer. Vikipedi'nin kendisi bu tip karmaşık bir sisteme örnek verilebilir.
Bilgisayar sistemlerinin sağladığı fayda algoritmik işlemleri büyük veri yığınlarına yüksek bir hızda uygulayabilmeleridir. İnsan zekası buna karşılık bilişsel (ing.: cognitive) algılama (örneğin eksik bilgi ile karar alabilme, şekil, yüz vb. tanıma) bakımından bilgisayarlara göre çok daha üstündür. Buna benzer konular yapay zeka alanında araştırılmaktadır. Bu araştırma alanlarının bazılarında önemli sonuçlar elde edilmiş olsa da henüz insan zekasının tam bir simulasyonundan söz etmeye imkan yoktur.
Bilişim bilimi ve bilgisayar mühendisliği kavramları [değiştir]Bilişim bilimi genel olarak her tür mekanik hesap ve bilgi işlevleri inceleyen bir bilimdir. Önemli olan kuramsal bolümlerinden bazıları bunlardır:
Bilgisayar programcılığı Hesap kuramı Biçimsel dil kuramı ve Otomat kuramı Bilgisayar bilimine bazen bilgisayar mühendisliği denilir ki, bunlar aynı değildir. Bilgisayar bilimi, diğer dillerde kullanılan "computer science" ya da "Informatik" (Bilişim) sözcüklerin manasına daha yakındır ve bilim olarak, mühendislikten genelde daha soyut konuları inceler.
Bilişim bilimi hesaplama, bilgi verme ve yazılım ve donanım üzerindeki işlemler üzerine çalışmaktadır. Pratikte bilgisayarlarla ilgili konuları kapsar. Algoritmalar, formül yapıları, bilgisayar dilleri, yazılım ve bilgisayar donanımları bu konulardan belli başlı olanlarıdır.
Yazılım Elemanları
Oyun Yazılımları Sistem Yazılımları Programlama Dilleri Ofis Uygulamaları İş (Sektörel) Uygulamalar Cihaz Taklitçileri (Emulatörler) Ortam ilişkili Yazılımlar Cihaz ilişkili Yazılımlar Yardımcı Yazılımlar ve birçok alanda geliştirilebilecek yazılımlarDonanım Elemanları
Bilgisayar Anakart Sabit Disk Klavye Fare İşlemci Çıkarılabilir Diskler Ekran Kartı Ağ Kartı Yazıcı Tarayıcı Sayısallaştırıcı Ağ Elemanları Yönlendirici Modem Dial-Up Modem ADSL Modem Kablo ModemVe belirtilenlerin dışında birçok bileşen ile doğrudan veya dolaylı olarak ilişkili olan bilimdir.
Bilişim sözcüğü, Aydın Köksal tarafından önerilmiştir.
Bilgisayar Bilimi Alanları [değiştir] Matematiksel temeller [değiştir]Boole cebiri Çizge kuramı Bilgi kuramı Mantık Kümeler Kuramı Olasılık ve İstatistik Ayrık Matematik
Kuramsal Bilgisayar Bilimi [değiştir]Algoritmik bilgi kuramı Hesaplanabilme kuramı Kriptografi Biçimsel anlambilim Bilgisayar kuramı Algoritma analizi Karmaşıklık kuramı Mantık ve programların anlamları
Donanım [değiştir](Ayrıca bkz: elektronik mühendisliği ve bilgisayar mühendisliği)
Denetim yapıları ve Mikroprogramlama Cebir ve mantik yapıları Bilgisayar hafıza yapıları Girdi/Çıktı ve Veri iletişimi Mantık Tasarımı Entegre devreler Geniş boyutlu entegrasyon Performans ayarlama ve güvenilirlik Bilgisayar Mimarisi Bilgisayar Ağları Dağıtımlı Bilgisayar Ağları
Yazılım [değiştir]Bilgisayar Programlama Paralel Programlama Program tanımlama Program doğrulama Programlama teknikleri Yazılım Mühendisliği Yazılım optimizationu Yazılım ölçümleri Konfigürasyon yönetimi Yapısal programlama Nesne tabanlı Programlama Tasarım örüntüleri Yazılım Belgeleme Programlama Dilleri İşletim Sistemleri Derleyiciler Şözdizimsel analiz Öğelere ayırmak
Veri ve bilgi sistemleri [değiştir]Veri yapıları Veri deposu temsili Veri şifreleme Veri sıkıştırma Veri kurtarma Bilgisayar Programlama ve Bilgi kuramı Bilgisayar dosyaları Dosya biçimleri Bilgi Sistemleri Veri tabanları Bilgi alma yöntemleri Bilgi arayüzler ve temsilleri Bilgi sistemleri ve geliştirme Bilgi sistemleri ve geliştirme yöntemleri Sistem Analizi Bilgi sistemleri ve geliştirme araçları Bilgi sistemleri proje yonetimi
Bilişim yöntemleri [değiştir]Sembolik ve Cebirsel işleme Yapay zeka Bilgisayar grafikleri Resim işleme ve Bilgisayar görüşü Örüntü tanıma Konuşma tanıma Simulasyon ve Modelleme Belge ve Metin işleme Dijital sinyal işleme
Bilişim uygulamaları [değiştir]Yönetimsel veri işleme İşletme kaynak planlaması Müşteri hizmetleri yönetim sistemleri İnsan kaynakları yönetim sistemleri Matematiksel yazılım Sayısal analiz Otmatik kuram ispatlama Bilgisayar cebir sistemleri Fiziksel Bilim ve Mühendislik Bilişel kimya Bilişel fizik Bilişel biyoloji Bilişel tıp Sosyal bilimler ve Davranışsal bilimler Robotlar Bilgisayar insan etkileşimi Konuşma analizi Kullanılabilirlik Mühendisliği Telekomunikasyon

Bilimsel Araştırma nedir?

DERS TANIMI: Bilimsel Araştırma yöntemleri (EBB-508) (3-0) 3
Dersin konusu, bilimsel bir araştırmanın nasıl yapılacağı ve farklı araştırma yöntem ve tekniklerinin bilimsel çalışmalarda nasıl kullanılacağından oluşmaktadır.

DERS PLANI:
Bir araştırma sorusu nedir. Tezlerde araştırma sorularına nasıl yer verilir? Alıntı nasıl yapılır. Kaynakça yazımında dikkat edilmesi gereken kurallar. Araştırma yöntemleri: nitel ve nicel araştırma yöntemlerine giriş, araştırmalarda çeşitleme (triangulation) yolları Örneklem: Nicel ve nitel araştırma yöntemlerinde örneklem seçimi. Nitel araştırma yöntemleri
Görüşme yöntemi ve görüşme protokolünün hazırlanması Sistematik gözlem. Katılımcı gözlem. Örnek olay incelemesi; Dokuman incelemesi Nitel verilerin analizi Nicel araştırma yöntemleri
Survey: Ölçek madde tipleri ve maddelerin yazılması Survey: Ölçek maddelerinin analizi, geçerlik ve güvenirlik Deney; Nicel verilerin analizi: SPSS uygulamalı istatistiğe giriş Uygulamalar
13.Eğitim Bilim Araştırma incelemeleri 14. Eğitim Bilim Araştırma incelemeleri

Öğrencilere Önerilen Kaynaklar
Balcı, A. (1995) Sosyal Bilimlerde Araştırma: Yöntem Teknik ve İlkeler (Ankara, A. Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi)
Bryman, A. (1988). Quantity And Quality In Social Research. London: Routledge.
Coffey, A., Atkinson, P. (1996). Making sense of qualitative data: Complementary research strategies. Thosusand Oaks: Sage Publication.
Cohen, L. & Manion, L. (1994). Research Methods in Education (4th ed.). London: Routlenge.
Crocker, L. & Algina, J. (1986) Introduction to classical and modern test theory, Newyork: Halt Renehart & Winston, Inc.
Croll, P. (1986) Systematic classroom observation, London: The Farmer Press.
Day A. R. (1994) Bilimsel Bir Makale Nasıl Yazılır ve Yayımlanır, Çeviren G. A. Altay (1996) (Tübitak Yayınları)
Denzin, K. N. (1989). The Research Act: A Theoretical Introduction to Sociological Methods (3rd edit.). New Jersey: Prentice-Hall, Inc.
Denzin, K., N. (1994). Triangulation in Educational Research. In T. Husen, & N. Postlethwaite, (Ed.). The International Encyclopaedia Of Education (s. 6461-6466). Pergamon.
Firestone, W. A. (1987). Meaning in Method: The Rhetoric Of Quantitative And Qualitative Research. Educational Researcher, 16 (7), 16-21.
Gall, D. M., Borg, R. W. ve Gall, P. J. (1996). Educational Research: An Introduction (6th ed.). NewYork: Longman
Galton, M. (1994) “Classroom observation”, in T. Husen, and N. Postlethwaite, (Eds.), The international encyclopaedia of education (s. 811-816). Pergamon.
Glaser, B., G., and Strauss, A., L. (1967). The discovery of grounded theory: Strategies for qualitative research: New York: Aldine de Gruyter.
Glesne, C. ve Peshkin, A. (1992). Becoming Qualitative Researchers: An Introduction. London: Longman.
Hammersley, M. ve Atkinson, P. (1995). Ethnography: Principles In Practice (2nd edition). London: Routledge.
Hammersly, M. (1992). Deconstructing The Qualitative-Quantitative Divide. In J. Brannen (Ed.). Mixing Methods: Qualitative And Quantitative Research (s. 39-55). Avebury:Aldershot.
Husen, T. (1994). Research Paradigms In Education. In T. Husen, & N. Postlethwaite, (Ed.). The international encyclopaedia of education (s. 5051-5056). Pergamon.
Kaptan, S. (1998) Bilimsel Araştırma Ve İstatistik Teknikleri (Ankara: Tekışık Web Ofset Tesisleri).
Karasar, N. (1994) Bilimsel Araştırma Yöntemi (Ankara,3A Araştırma Eğitim Danışmanlık Ltd.).
Keeves, J. P. Ve Sowden, S. (1994). Descriptive data, analysis of. T. Husen, ve N. Postlethwaite (Ed.). The International Encyclopaedia of Education (s. 1464-1475. Londra: Pergamon.